Özel okullar fiyat artışlarını savundu: ‘Velilerimiz pahalı buluyorsa, kayıt özgürlükleri var’
“`html
Özel okul fiyatlarındaki yükseliş konusunda tartışmalar devam ederken, Milli Eğitim Bakanlığı, “fahiş fiyat” talep eden bazı özel okullara yönelik soruşturma başlattığını açıkladı.
Özel Okullar Derneği Başkanı Zafer Öztürk, BBC Türkçe ile yaptığı söyleşide fiyat artışlarını değerlendirdi ve ortaya atılan eleştirilere yanıt verdi.
2025-2026 eğitim öğretim döneminde, özel okullardaki ara sınıflar için yasal artış oranının %54,8 olarak belirlendiği ifade edildi.
Bazı okullar yasal artış sınırını aşmasa bile, yıllık okul ücretlerinin 700-800 bin TL’ye kadar ulaştığı ve bazı okulların fiyatlarının 1 milyon TL’yi aştığı görüldü.
Eylül 2025’te başlayacak yeni eğitim dönemi için özel okulların yıllık kayıt ücretleri 300-350 bin TL’den başlayarak 1-1,5 milyon TL’ye kadar çıkabiliyor.
BBC Türkçe ile konuşan Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Başkanı Zafer Öztürk, yasal sınırın üzerinde bir artış yapılmasının söz konusu olamayacağını vurguladı ve velilerin kendi bütçelerine uygun okulları seçme özgürlüğüne sahip olduğunu belirtti.
1.500’den fazla üyesi bulunan TÖZOK, sektörde önemli bir temsil gücüne sahip.
“OKULLARDAN KAYIT İÇİN KUYRUKLAR OLUŞUYOR”
Öztürk, özel okulların yasal sınırları keyfi bir şekilde aşamayacağını ve aksi takdirde Milli Eğitim Bakanlığı’nın gerekli önlemleri alacağını öne sürdü.
“Fahiş fiyat” eleştirilerine karşın öğrenci velilerinin seçme özgürlüğü bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Öztürk, tüm özel okulların ücretlerinin 1 milyon TL olduğu yönündeki kamuoyunda oluşan algının yalnızca 25-50 okul için geçerli olduğunu ifade etti ve bu okullarda kayıt kuyruklarının oluştuğunu belirtti.
“Türkiye genelinde 12 bin özel okuldu, 1 milyon ila 1,5 milyon TL arasında ücret alan okulların sayısı 25-30 civarındadır. Bu okullar genellikle sınavla öğrenci alıyor ve kontenjanları hızla doluyor.”
Öztürk, devlet okulu okuyan bir öğrencinin devlete maliyetinin neredeyse yılda 200 bin TL’ye ulaştığını söyledi:
“Eğer veliler özel okul fiyatlarının pahalı olduğunu düşünüyorsa, farklı alternatiflere yönelmeleri mümkün. Bütçelerine uygun başka bir okul bulabileceklerini düşünüyorum.”
“Ayrıca, okullar, velilerinden alamayacağı bir fiyatı açıklamaz ya da bu rakam için eli altında mutlaka bir gerekçe vardır. Veliler, bu gerekçeleri okula sorabilir.”
‘ÖZEL OKULLAR GÜNAH KEÇİSİ OLARAK GÖRÜLÜYOR’
Özel okullar, eğitim ve malzeme ücretlerini yıllık olarak belirliyorlar.
Öztürk, özel okul sektöründeki düzenlemelerin diğer özel sektörlerde bulunmadığını belirtti ve bu durumun pandemiden bu yana 2.500 okulun kapanmasına yol açtığını kaydetti.
2021-2022 ile 2023 yılları arasında personel giderlerinin %480 artarken, özel okul fiyatlarındaki artırmanın %260 seviyesinde kaldığını vurguladı.
Öztürk, 2023-2024 eğitim döneminde büyük şehirlerdeki özel okullarda talebin %10-15 oranında düştüğünü, Anadolu’daki okullarda ise bu oranın daha yüksek olduğunu ifade etti.
“ÖZEL OKULLAR NEDEN SONUÇ OLARAK GÖRÜLÜYOR?”
Ancak 2025-2026 döneminde talepte bir düşüş beklemediğini belirten Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
“Mevcut ekonomik krizin nedenleri özel okullar değil. Neden özel hastane fiyatlarına itiraz edilmezken, özel okullar hedef alınıyor, bunu anlamakta zorluk çekiyorum.”
“Haksız ve sistemin suistimalini yapan kurumlar mutlaka olmuştur. Ancak son yıllarda yalnızca kâr amacı güdenler sektöre girdiği için yaşanan sıkıntılar bu nedenle yaşanıyor. Velilerin okul seçiminde mutlaka öğretmenlerle yüz yüze görüşmelerini öneriyorum.”
“Özel okulların sürekli olarak ücret artışları yüzünden hedef gösterilmesi kabul edilemez. Birçok özel okul bu kriz dönemlerinde üzerlerine düşeni yaptılar.”
Öztürk, artan talebin de mevcut eğitim sisteminin bir yansıması olduğuna değindi:
“Neden özel okulları tercih ediyoruz? Türkiye’de 18,5 milyon öğrenci bulunuyor ve bunlardan yalnızca 1,5 milyonu özel okullarda eğitim alıyor. Özel okullar gündemde büyük yer kaplarken, 17 milyon öğrencinin durumuna dair tartışmalar yapılmıyor. Özel okullar bir sebep değil, sadece bir sonuçtur.”
“EĞİTİMDE MALİYETLERİNİ ARTIRAN UNSURLAR”
Uzun çalışma saatlerine rağmen düşük maaşlarla çalışan öğretmenler özel okullara yönelik eleştirilerin arasında bulunuyor.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 2024 yılının Mayıs ayında TBMM önünde maaş ve güvence talepleri için protestolar yapmıştı.
Öztürk, özel okullardaki en büyük giderin %65-70 oranında öğretmen ve çalışan maaşlarından oluştuğunu belirtti.
TÖZOK’a kayıtlı okullarda ise öğretmen maaşlarının en az kamu kurumlarındakiler kadar olduğunu da sözlerine ekledi:
“Gelecek yıl kendi bölgemdeki öğretmenlerin [İstanbul] kamu okulu düzeyinin altındaki ücretleri almayacağını tahmin ediyoruz.”
“Hali hazırda bizim okullarımızda çalışan öğretmen maaşları, kamu maaşlarının altında değil.”
“Eskiden özel okul ücretlerindeki kısıtlamalardan dolayı öğretmenlerimize hak ettikleri maaş artışlarını verme imkânımız olamamıştı, bu da kapatılan okullara neden oldu.”
“O dönemlerde [kısıtlamaları destekleyen] velileri uyardığımızda, öğretmenlere gereken önemin verilmediğini belirtmiştik.”
Öztürk, okullardaki diğer maliyetlerin eğitim programları, öğretmen eğitimleri, bina bakım giderleri ve yüksek vergilerden oluştuğunu ifade etti.
Öğretmen maaşlarının yanındaki vergi yükünün devlet okullarındakinden daha fazla olduğuna dikkat çekti:
“Özel okul öğretmenlerinin maaşının, devlet okullarındaki maaşlara göre %40 daha fazla vergi dilimi içeriyor.”
“Bugün net 35 bin TL maaş alan bir öğretmenin özel okullara maliyeti 52 bin TL iken, devlet okulunda aynı maaşı alan öğretmenin toplam maliyeti yaklaşık 42 bin TL’dir.”
MEB’DEN “FAHİŞ FİYAT” SORUŞTURMASI BAŞLATILDI
Milli Eğitim Bakanlığı, 20 Ocak’ta yaptığı açıklama ile bazı özel okullarda fahiş fiyat artışlarının tespit edildiğini ve bunun üzerine inceleme soruşturması başlatıldığını belirtti.
Bu soruşturmaların, bazı okullarda “etüt, kitap-kırtasiye, kıyafet ve yemek ücreti” gibi ek masrafların da yasal mevzuatlara aykırı oranlarda belirlendiği kaydedildi.
Açıklamada, hangi okullara yönelik inceleme başlatıldığına dair bilgi verilmedi.
Bakanlık, son iki yıla ait verileri inceleyerek “yasal sınırın üzerinde artış talep eden, yeni sınıflar için fahiş fiyat uygulayan ve eğitim dışındaki hizmetlerde velileri zorlayan özel okulları” belirledi.
Ayrıca, özel okulların yalnızca kâr amacı gütmeyeceği hatırlatıldı.
“FAHİŞ ARTIRIM KAVRAMI MUĞLAK”
Özel okulların belirli sınıflardaki artış ücretleri için yasal sınırlara uymaları gerektiği belirtildi. Kademe başlangıcı sınıflarında (okul öncesi 1, 5 ve 9. sınıflar) istedikleri ücreti belirleyebilecekleri ifade edildi.
MEB, 3 Ocak’ta yönetmelik değişikliği yaparak, “Okullar tarafından kademe başlangıçları için belirlenen öğrenim ücretlerinde fahiş oranda artış yapılamaz” kuralını getirmiştir.
Ancak eğitimciler, bu düzenlemedeki “fahiş artış” ifadesinin anlamında belirsizlik olduğunu düşünüyor.
27 Ocak’ta ise bakanlık, özel okulların velilerden “genel gider” ve “diğer ücretler” adı altında ek ücret talep etmemeleri gerektiğini belirten bir yazı tüm illere gönderdi.
Bakanlık, bazı okulların 2025-2026 dönemi için ek ücret talep etmesinin yasalara aykırı olduğunu vurguladı.
Yazıda, okulların belirli hizmetleri karşılığında hiçbir ücreti ilan edemeyeceğine dair uyarılar yer aldı.
“`